30 Mayıs 2011 Pazartesi

Organize İşler Bunlar #2

Ev düzenlemesinde, hele hele mutfakta ve küçük alanlarda, bazı ekstra problem çözücülere ihtiyaç duyduğumuz çok oluyor. Yerleşmeyip devrilen tencereler, üst üste durmayan kapaklar, ay teflon tavam çizilmesin, dur ama düdüklü arkada kaldı sorunsallarının arasında yitip giderken, yetmeyen alanlar yüzünden yerleşemiyoruz bir türlü.


Aslında bu konuyu çözebilmek için şu amcalar yememiş içmemiş şahane çözümler getirmiş. Bazı örneklerin benzerlerini Türkiye'de IKEA'da bulabiliyoruz ama kabul etmek gerekiyor ki her bir araç süper kullanışlı, buyrun tıklayın, imkanınız varsa alın getirtin.



Şahsen ben teflon tava rafına hasta kaldım, alasım geldi, yakında bu siteden yüklü bir sipariş vereceğim galiba.

24 Mayıs 2011 Salı

Beyaz Nevresim Takimi & Yeni Wall Sticker

Uzun bir aradan sonra Duzenliyorum’dan merhaba! Son dönemlerde kişisel yoğunluğumdan ötürü burayla pek ilgilenemedim ama sanmayınız ki boş duruyorum.

19 Mayıs tatilinde hazır fırsat bulmuşken, evimle ilgilendim. Oturdum nevresim dolabımı düzenledim, verilecekleri ayırdım, dolapları temizledim. Derken canım çok fena beyaz nevresim takımı çekti ancak istediğim gibi bir takım bulamadım. %100 pamuk ve düz beyaz, hiçbir oyuntusu, deseni olmayan, otel işi bir takım istiyordum ama nereye baktıysam bulamadım veya bulduklarım çok pahalıydı.

Sonuçta pazardan tanesi elli (50) kuruşa fermuarlı iki adet yastık kılıfı ve marketten bulduğum ucuz bir markadan on liraya beyaz fitting bir çarşaf buldum. E al sana beyaz nevresim takımı yani. Bunları bir güzel kaynatıp {bayılıyorum sana 95 derece} sonra da güneşte kuruttum. Ütüledim demeyi çok isterdim lakin benim gibi bir insanın ütüye vakit bulması çok zor. “Nasıl olsa üzerine yatınca buruşacak” mottosuna sığınıp ütülemeden serdim.


Kedi ve kedili her türlü objeye zaafımı bilen sevgili komşum bana kedicikli yeni wall sticker getirmiş, bayıldım! Şablonundan çıkarırken diğer aksesuarlarını yırttım yanlışlıkla ama çok şükür kediler kazasız belasız yerlerini buldu, hemen yatak başının üzerine oturttum onları. Bizim bey görünce, “ama bu yıldızlar fenerin üstünde olmalıydı?” diye sorguladıysa da, duymamazlıktan geldim, zira öyle yapıştırıvermişim napalım!


Yatak başını görünce afallamışsınızdır muhtemelen bu ne diye. Yok yok, kendisi ortaçağdan kalma değil, ancak uzun bir hikayesi var. Yüzyıllar önce annem bir dövme demirci ustaya yaptırmıştı bunu, içine de ayna konacaktı ve dekor olarak asılacaktı. Demirci yaptı geldi, annem bir türlü ayna yaptırmadı, öyle de kaldı.


Annemden kalan eşyalardan kendime seçerken bunu da aldım. Zira bu gördüğünüz şey gerçekten elde yapılmış gerçek demir yani. Çok da ağır ve kullanışsız aslında ama güzel işte. Nasıl değerlendirsek derken yakın bir arkadaşımın fikriyle içindeki boş alana deri kaplatmaya karar verdik. Derileri bir koltukçuya kaplattık, sonra da yatak başı oldu kendisi.

Kenarındaki çıkıntılara çalar saat, nazar boncuğu, hırka vs gibi şeyler de asıyoruz hem. Evet, dağınık olduğumuzu söylemiş miydim?!