2018'den herkese tekrar merhaba!
Geçtiğimiz yılın şüphesiz en çok konuşulan konularından biriydi minimalizm ve daha sade bir yaşam. Geçen yıla kadar ben, kişisel olarak, aslında tam sade yaşamın zıttı biriydim. Zira biriktirmeyi, arşivlemeyi ve koleksiyon yapmayı severim, tabii alışverişi de. Farklı kategorilerde koleksiyonlar yapardım: para, bardak, kutu, teneke kutu, magnet.. Eşantiyonu, kutusu ve seti olan neredeyse herşeyi sürekli aldığımı saymıyorum bile. Bütün bu eşyanın içinde yaşamamı sağlayabilen tek şey ise düzenli olmamdı. Ancak düzenli olduğumda, sırf düzeni sağlayabilmek, aldıklarımı yerleştirmek için TEKRAR ALIŞVERİŞE ÇIKARAK aldığım raf/kutu ve düzenleme sistemlerini saymıyorum bile.
Geçtiğimiz yılın şüphesiz en çok konuşulan konularından biriydi minimalizm ve daha sade bir yaşam. Geçen yıla kadar ben, kişisel olarak, aslında tam sade yaşamın zıttı biriydim. Zira biriktirmeyi, arşivlemeyi ve koleksiyon yapmayı severim, tabii alışverişi de. Farklı kategorilerde koleksiyonlar yapardım: para, bardak, kutu, teneke kutu, magnet.. Eşantiyonu, kutusu ve seti olan neredeyse herşeyi sürekli aldığımı saymıyorum bile. Bütün bu eşyanın içinde yaşamamı sağlayabilen tek şey ise düzenli olmamdı. Ancak düzenli olduğumda, sırf düzeni sağlayabilmek, aldıklarımı yerleştirmek için TEKRAR ALIŞVERİŞE ÇIKARAK aldığım raf/kutu ve düzenleme sistemlerini saymıyorum bile.
Sonra ne değişti derseniz, anne oldum! Özene bezene çamaşırlarını katladığım ve dolabına yerleştirdiğim kızımla hayatımın, eski hayatımdaki kadar organize olabileceğini düşündüm. Hayat öyle değilmiş tabii, ver mehteri. Kızımla birlikte yeni hayatımızda evde düzen dediğim şey tepetaklak oldu. Sürekli artan ve daha çok yer kaplayan bebek eşyaları, büyüdükçe bitmek bilmeyen bir eşya tasfiyesi ve tabii ki önceliğin "kızımla vakit geçirmek" olmasından kaynaklı boşvermişliğim.
Durup düşünmeye başladım. Çocuğum büyüdükçe eşyaları artacak, onun hayatına evimizde daha çok yer açmam lazım. Çocuğum büyüdükçe ben, ev işlerine daha az zaman ayırıp, vaktimi onunla geçirmeyi tercih edeceğim. Öyleyse sadeleşmeye ihtiyacım var. Tabii böyle dediğime bakmayın. Halen sadeleşebilmiş değilim. Sadece kendimi toplarlamaya çalışıyorum diyelim. Eski okurlardan halen aramızda kalanlar varsa 🙋, benim ne denli bir alışveriş canavarı olduğumu hatırlar.
Minimalist Yaşam İçin Neler Yapmaya Başladım
Alışverişi BIRAKTIM
Tabii ki alışverişi tamamen bırakamadım. Ama gereksiz şeyleri almayı/kullanmayı/takip etmeyi sınırladım. Bence bu atılması gereken ilk adım. Çünkü eve yeni birşeyler girdikçe onları yerleştirecek yer/container/mobilyaya da ihtiyacınız oluyor ve bu ihtiyaç hiç bitmiyor. Sırf indirimde diye gördüğüm bardak takımını ALMADIM. Fırsat köşesinde bulduğum saati ALMADIM. Bu rengini seviyorum diye gidip ŞU RENGİNDEN DE almayı bıraktım. Bir şeye gerçekten ihtiyacım olduğundaysa, özellikle bebek eşyalasrında, öncelikle ikinci el sitelere bakmayı ÖĞRENDİM.
Gereksiz Eşyalardan Kurtulma & Sadeleşme
Öncelikle gerçekten kullanmadığım eşyaları, yaşam alanımızdan başlayarak tespit etmeye başladım. Açık mutfağı olan bir evde oturuyoruz ve mutfak&salon bölgesi temel yaşam alanımız. Ama bu alanda yok yok. Arkadaşım hediye ettiği için sevmesem bile tuttuğum süs eşyaları, eski kitaplar, cdler, biblolar.. Sayısız ıvır zıvır.
Öncelikle kullanıma yönelik olmayan süs eşyalarından başladım. Bazılarını arkadaşlarıma verdim. Bazı şeyleri ikinci el sitelerden sattım. Bazı eşyalar var, ne birine verebiliyorsunuz (kimse istemiyor) ne de çöpe atabiliyorsunuz. Bu tip şeyleri cüzi fiyatlara satmak çok iyi bir fikir. Esas amaç pek kâr etmek değil, daha çok çöp yaratmadan evden çıkarmak oluyor ve çok işe yarıyor. Bu tabii genel bir bakış. Evde sadeleşme için her bölümde yapılacak çok fazla adım var, bunlara belki ilerleyen zamanlarda ayrı yazılarda değinirim.
Geri dönüp okumayacağım, çocuğuma saklamayacağım, sevmediğim/beğenmediğim kitapları isteyen arkadaşlarıma verdim. Kasetleri/cdleri koleksiyonculara sattım. Halen bir bu kadar daha verilmesi/ayrılması gereken eşyam var ama sonuçta bu bir yolculuk.
Çok çok istediğim bir kitap değilse, hard copy kitap almayı bıraktım ve ekitap almaya geçtim. Netflix'e abone oldum, film derdinden kurtuldum.
Kısa süreli kullanılacak bebek eşyalarını arkadaşlarımdan ödünç aldım, işim bitince geri vermek üzere. Kendi aldığım ve tekrar kullanmayı düşünmediğim bebek eşyalarını sattım. Bir çocuk daha olursa, diye ede yığın yapmak istemiyorum. Ne yapacağımı o zaman düşünürüm.
Siz de hemen daha minimalist bir ev için adım atmak isterseniz, şu başlıklardaki eşyalarınızı inceleyip sadeleştirmenizi öneririm:
Promosyon Urunler & Esantiyonlar: Bunlar evde en çabuk biriken şeyler. İşyeri bardakları, mouse pad'ler, kebapçı magnetleri, kartvizitler, makyaj çantaları, teneke kutular. Tek bir şey diyeceğim. Hepsinden kurtulun! Kartvizitlerin fotoğraflarını çekin. Ya lazım olursa diye sakladığınız kutuları atın. Ve o tek bardaklardan kurtulun 😂
Sadece Sus Amacli Objeler: Hiçbir işe yaramayan, baktığınızda sizi gerçekten mutlu etmeyen tüm biblo, çerçeve, süs, mum vb'den kurtulun. Bu eşyaların evinizde ve bütçenizde ne kadar yer kapladığını gerçekten kurtulunca anlayacaksınız.
Tek Amaca Yonelik Mutfak Esyalari: Burası çok kritik. Fondü setiniz var ama iki yılda bir fondü yapıyorsunuz. Kahve değirmeniniz var ama evde kahve içmiyorsunuz. Pasta sunum setiniz var ama evinize misafir gelmiyor. "Ya lazım olursa" diye saklanan bu eşyalar genelde mutfakta en çok yer kaplayan şeyler. Bu adım çok subjektif, gerçekten yılda bir kereden az kullandığınız şeylerden kurtulun ve mutfağınızda gerçek hayatınıza yer açın.
Nadir Giydiginiz Kiyafetle: Kar takımınız var ama en son kar tatiline beş yıl önce gittiniz. Angora kazaklarınız var ama oturduğunuz bölge soğuk değil. Kokteyl elbiseleriniz on tane ama bu tip etkinlikleri kafanız kaldırmıyor ve pek katılmıyorsunuz. Bu eşyalardan kurtulun veya sadeleştirin. Bunları hayatınızdan çıkardıktan sonra dolaplarınızda açılan yere inanamayacaksınız.
Benden şimdilik bu kadar. Vaktim olursa minimalizm serisine devam edeceğim. Yazıyı sonuna kadar gelip de okuyanlar, ben de sizi çok özlemişim 💖