
Düzenleme/temizlik bloglarında yabancıların hep bahsettiği birşey var: “setler halinde iş yapmak”. Yani oturup bir günde bütün evin temizliğini yapıp yorulmaktansa, her gün önceden belirlediğiniz bir işi parti parti yapmak. Hatta bu işi abartıp kendilerine 30 günlük plan program yapıp ona göre yaşayan insanlar var. Ben onlardan biri olamam elbette, hatta olmak da istemiyorum ama benim de bazı işlerim için bir programa ihtiyacım var.
Büyük temizlik için onbeş günde bir eve gelen bir ablam var, o geldiğinde cam, halı silmek gibi benim yapmaya vaktimin/enerjimin olmadığı işleri yapıyor ama devamlı yaşanan bir evde maalesef 15 günde bir büyük temizlik bile yeterli değil. Hele benimki gibi açık mutfağı olan, her gün o mutfakta yemek pişirilip/yenen evde yaşıyorsanız hiç şansınız yok.
Benim evim üç odalı. Bir oda yatak odamız, diğer oda yemek odamız (kalabalık yemekler için) ve üçüncü odamız da anneannemize ait. Salonumuz açık mutfaklı ve ufak bir yemek alanımız var.
Büyük temizlik ne kadar yapılırsa yapılsın evde en çok kirlenen yer açık mutfakta yemek yediğimiz alan. Yere dökülen kırıntılar ömrümü tüketti desem yeri. Bir de ben kirli banyoya, pis lavaboya tahammül edemiyorum. Lavabonun içi parlamalı, klozet bembeyaz olmalı, temiz havlular vs olmalı.
Önümüzdeki hafta gelecek bayram tatili beraberinde evde ufak ufak iş görmek istiyorum, ben de programımı şu şekilde yaptım, umarım bağlı kalabilirim.
Cuma akşamı: Buzdolabının içine el atıp, bozulan şeyleri atmak, büyük kapları küçük kaplara geçirmek, haftasonu için kahvaltılıkları kontrol etmek, Cumartesi akşamı için yemek pişirmek.
Cumartesi akşamı: Çarşaflarımızı değiştirmek, yatak odasında askıya yığılan kıyafetleri yerlerine kaldırmak, ütülerimi yapmak, banyoyu temizlemek.
Pazar günü: Salon perdelerini yıkayıp tekrar asmak, alışveriş edip yerleştirmek, bayram tatlısını yapmak, Pazartesi günü için yemek pişirmek.
Pazartesi: Banyo ve mutfağı dip köşe temizleyip, eve süpürge ve vileda tutmak, salon TV ünitesinin tozlarını almak.