11 Ekim 2011 Salı

Dolap İçlerini Düzenleme - 1

Mevsimler değişmeye başlarken gardolaplarımızın içindeki kaosta kaybolmamak mümkün değil gerçekten. Dolaplar beni çok daraltıyor, fazla giysilerden, kilo alınıp/verilip giyilemeyenlerden, yeri belli olmayan ve başka bir yerde saklayamayacağınız ıncık-cıncıklardan resmen daralıyorum!

Cumartesi günü mevsimlik hırkalarımı arayıp bulamayınca dellendim, oturdum dolabın karşısına! Şimdi öncelikle benden size bir öneri, oturup da tüm gardolabınızı düzenlemeyi kafaya koyduysanız sakın ha dolabın hepsini yatağın üzerine indirip oradan yerleştirmeye kalkışmayın, ufak ufak başlayın.

Ben Cumartesi projesi olarak mevsim itibariyle artık giyemeyeceklerimi kaldırdım, dolabımın içinde duran yedek kozmetikleri kutuladım, artık giymeye ihtiyaç duyduğum şallarımı tekrar çekmeceye çıkarttım, çantalarımı da aynı şekilde mevsime uygun renkleri üste almak suretiyle düzenledim. Bu arada son 1-2 senedir giymediğim şeyleri artık giymesem de olur diyerekten torbalayıp ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere düzenledim.

İlk bölüm, dolabımın en üst rafı, burada herşey yığılı olarak duruyordu. Evin etrafında boşta gezen IKEA SAMLA ufak kutularımın hepsini toparladım ve bu rafa bir çeki düzen verdim!


ALT SIRA: En soldaki kutuya ortada gezen saç bantları, yedek taraklar & tokalar, yedek düğmeler gibi şeyleri koydum. Yanındaki kutuya kullanılmayı bekleyen yedek şampuanları vb koydum. Bir yanındaki kutuda yine evde yer bulamadığım birtakım ıncık cıncıkları koydum.

ÜST SIRA: En soldaki kutuda elimdeki sample ürünleri koydum. Bu deneme boyu ürünleri seyehate giderken çok sık kullanıyorum bu yüzden çabuk alabileyim istedim. Yanındaki iki kutuda yine kullanılmayı bekleyen kozmetik ürünler bulunuyor.

En sağdaki büyük kutuda mevsim itibariyle artık giyilemeyecek askılılar, ince bluzlar ve birkaç elbise bulunuyor. Eğer lazım olursa hemen alabilirim diye böyle şeffaf kutulara kaldırıyorum. Malum hurca koyarsak ara-bul- içini göreme sorunsalı devreye giriyor.

Ikinci bölümde, aynı dolabın alt rafını (askı kısmının altında kalan raflar) düzenledim. En alttaki dev boy IKEA SAMLA kutuya yazlıklarımın geriye kalanını kaldırdım. Uzun bir süre giymeyeceğim için askıyı işgal etmelerine gerek yok.

Defalarca söylemişimdir, ben SAMLA kutulara bayılıyorum, gerçekten inanılmaz işlevseller, bir kere kullanmaya başladıktan sonra vazgeçemeyeceksiniz. Bir üstteki rafa her gün kullandığım oje, küpe ve yüzük kutularımı dizdim.
Sağdaki IKEA Samla’larda ojelerim var, e günlük ihtiyaç duyduğum için böylece hem elimin altında oldular, hem de dolabın kapakları kapandığında meraklı gözlerden uzak bir şekilde saklanmış oldular!

Ortadaki küçük bölmeli box’ı Kipa’dan çok ucuza almıştım, içinde minik minik bölmeler var. Tüm küpelerimi bu kutuda saklıyorum. En soldaki bölmeli kutuda vidalar vardı, bölmelerini çok beğendim ve bir arkadaşım atarken ondan aldım. Üzerindeki etiketleri söküp güzelce yıkadım ve içerisine yüzüklerimi koydum.

Sol kenardan elbiselerim biraz kadraja girmiş bu arada – sorry!




Üçüncü bölümde çantaları koyduğum rafı kısmen düzenledim. Bu kısım henüz tam oturmadı ama şimdilik bu kadar yapabildim.

Nispeten daha az taktığım -katlanabilir- çantaları soldaki IKEA Samla’ya kaldırdım. Sağdaki şeffaf hurca yazlık çantalarımı kaldırdım, çoğu açık renk ve uzunca bir süre kullanılmayacak. En çok kullandıklarımı ortada açıkta bıraktım gördüğünüz gibi. Hemen alıp çıkması pratik oluyor. Bu sırada birkaç senedir kullanmadığım bütün çantaları verdim, bu da rafı rahatlattı.

En son projem de bu çekmece oldu. Dolabımda zaten iki çekmece var, birinde havlular duruyor. Bu çekmecede ilk bölümde yukarı kaldırdığım ıvır zıvırlar vardı. Onlardan kurtulunca sürekli kullandığım şallarımı bu çekmeceye aldım. Malum havalar serinledi, tam da şal mevsimi! Boyna, omza, sırta.. Her yere dolamak için birebirler!!

İşte benim Cumartesi günüm bu projelerle geçti. Sizde haberler nedir, kışlıklar çıktı mı?


NOT: IKEA Samla kutularda fiyatlar 10-60 arası değişiyor. Resimde gördüğünüz kutuların hepsini bir seferde almadım, son 1-2 senedir arada bir alıyorum. Ufak boy olanlar 12 TL civarı, bir büyükleri 17. En büyük boy hurç kutular ise 40 civarında satılıyor IKEA’da. Alacağınız kutunun hacmine, kapaklı/kapaksız oluşuna, tekerleği olup olmamasına vb göre fiyatlar artıyor veya azalıyor. Ancak SAMLA kutuların bence en büyük özelliği içerisine koyduklarınızın temiz kalması, kutulara dışardan baktığınızda içerisinde ne olduğunu görmeniz ve üst üste dizilebilir olması.

10 Ekim 2011 Pazartesi

Dekoreko.com


Yeni bir dekorasyon sitesi açılmış, benim de ilgimi çekti, sizlerle de paylaşmak istedim. Buyrunuz belki aradığınız ürünler buradadır: 

Buradan sonrası bana ulaşan basın bülteninden:

28 Mayıs’ta ‘mucizevi evler yaratma’ vaadiyle açılan dekoreko.com, renkli tasarımı, kolay kullanımı ve dikkat çekici ürünleriyle şimdiden yoğun ilgi gördü. Her gün onlarca seçkin ev dekorasyon markalarının yer aldığı site, diğer private shopping (özel alışveriş) sitelerinden birçok özelliğiyle ayrışıyor. Bunlardan ilki, farklı kampanyalardan ürünleri tek sepette toplayarak, tek kargo ücreti ile alabilme seçeneği.. Bu özelliği üyeleri için alışverişi kolaylaştırıp hızlandırırken, aynı zamanda maliyet avantajı da sağlıyor. Bunun yanında, hediye paketi seçeneği de bulunan siteden dekoreko.com üyeleri, sevdiklerine en güzel hediyeleri üzerine not yazdırabilecekleri hediye kartlarıyla birlikte gönderebiliyorlar. Ürün seçiminde kararsız kalan üyeler ise, dekoreko.com özel hediye çeki satın alıp, yine sevdiklerine gönderebiliyor.  
 Her gün yepyeni kampanyalarla üyelerine ev tekstilinden, dekorasyon objelerine, banyo aksesuarlarından mutfak gereçlerine çok geniş bir yelpazede avantajlı, hızlı ve konforlu alışveriş imkanı sunan dekoreko.com’da, 150 TL ve üzeri alışverişlerde kargo ücreti alınmıyor. Kampanyalar dışında da alışveriş keyfinin yaşanacağı, dekoreko özel ürünlerinin bulunduğu dekoShop ve seri sonu özel indirimli ürünlerin adresi dekoDepo da dekoreko.com’un diğer sürprizleri.. Siz de hemen üye olun, dekoreko.com avantajlarını yaşayın.. www.dekoreko.com / info@dekoreko.com

5 Ağustos 2011 Cuma

Dekorasyon Blogları {ilham kaynaklarım}


Sevgili Buket ilham aldığım dekorasyon bloglarını yazmamı istemiş, işte buyrun, benim neredeyse her gün tıkladığım dekorasyon-DIY-house love-decluttering blogları:

1) Young House Love

Bu çifte hastayım arkadaş. Bu kadar genç, elinden her iş gelen, zevkli insanlar görmedim. Bebişleri ve köpekleri ile Amerika’da yaşayan bu çift, bomboş olarak taşındıkları evin her şeyini A’dan Z’ye DIY(*) olarak kendisi yaptı. Seçimleri de oldukça ucuz ve başarılı, ayrıca uslupları çok güzel, bloglarını okumak tam bir keyif. Ziyaret edin, ettirin:

http://www.younghouselove.com

2) Chez Larsson

Bu hatun tam anlamıyla dağınıklık düşmanı ve sadeliğin kraliçesi. Bu da her işini kendisi yapıyor, çok zevkli ve biraz BEYAZcı. Çok fazla beyaz renk kullanması benim için çok pratik olmasa da, onun düzenleme önerileri beni benden alıyor. Blogunda o evini toparladıkça ben de gaza gelip evi toparliyorum!

www.chezlarsson.com

3) Apartment Theraphy

İşte bu site başlı başına bir dekorasyon-DIY portalı. İçerisinde yok yok. Onlarca ev turu, galeri ve yeniliklere ulaşabilirsiniz buradan. Benim bu siteyi en çok sevme amacım, küçük evlerin dekorasyonu ile ilgili çok fazla ayrıntıya yer vermesi. Country’den Vintage’a, modern alanlardan stüdyo dairelere kadar her türlü gerçek örneği bu siteden bulabilirsiniz.

4) IKEA Hackers

Ben bir IKEA manyağı olduğumdan bu blogu da çok seviyorum. Tam olarak bir dekorasyon blogu diyemeyiz ancak IKEA ürünlerinin çok farklı kullanımlarına yer veren, DIYsever bir blog yine.

5) Crazy About Home

Sanırım kendisi sadece dekorasyon üzerine yazan ve ilham aldığım yegâne türk blogger’lardan biri. Uzun süredir takip ediyorum, seçimlerini çok zevkli ve özenli buluyorum.

6) Flickr!

Evet bir blog değil kendisi ama flickr galerilerinde neler bulacağınıza şaşıracaksınız. Arama kısmına, “house tour”, “DIY”, “apartment” vs gibi kelimeler yazdığınızda binlerce fotoğraf görebilirsiniz. Canım sıkıldıkça deşelerim ben Flickr’ı.

7) Organizing Junkie

Bu da ev düzenleme ve dağınıklık karşıtı çözümler açısından favorim bir blogger. Ve blogu o kadar özenli ki sayfayı hiç kapamak istemiyorsunuz!

http://orgjunkie.com/

8) Lettered Cottage

Bu da yine teması ile bile sizi cezbedecek bir blog, çok özenli görselleri ve fikirleri var, mutlaka takip edin.

http://theletteredcottage.net/

İşte benim en çok tıkladığım ev-dekorasyon blogları bunlar. Sizin ekleyecekleriniz var mı?

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Nostaljik Tel Dolap ve Şifonyer

Çok gecikmeli yazıyorum ama valla anca sıra geldi, epeydir de görüşmedik sevgili Düzenliyorum okurları. Bundan birkaç ay evvel Izmir’de mobilya fuarı olmuştu, biz de yeni evlenecek olan arkadaşlarımızla beraber gezmiştik.

Fuarı genel olarak hiç beğenmemiştim, görücüye çıkan mobilyaların çoğu vasat ve fazla arabeskti. Sadece bir standda gördüğüm eski usul Tel Dolap ve şifonyeri çok beğenmiştim.

Nostaljik Tel Dolap ve Sifonyer
Ben genel olarak pek “vintage” insanı değilimdir. Modern ve sade çizgili mobilyaları daha çok severim. Alabildiğine az oyma ve kakma, natürel ahşap, düz renkler bana hitap eder. Ama işte bu tel dolap ve şifonyeri çok orijinal buldum, eğer mutfağım açık mutfak olmasaydı, modern bir mutfağa renk katmak için kullanılabilecek hoş bir detay olabilirdi diye düşünüyorum.

Nostaljik Tel Dolap ve Sifonyer
Veya salonun bir köşesine konulup, içerisine vintage bakır aksesuarlar, yanına tek bir berjer ve bir adet rustik ayaklı ışık, karşısına şifonyer ve üzerinde eski bir radyo ile kullanılabilirdi.

Maalesef şu an evimde hiç yer olmadığı, bırakın eşya almayı, elimdekileri azaltmam gerektiği için bunlara bakarak iç geçirdim!

12 Temmuz 2011 Salı

Ev+ Denizi sofranıza taşıyor !!!


Pek çok nadide el yapımı cam eşyanın yer aldığı mağazada yaz aylarına özel deniz motifli ürünler yer almakta . Bunların arasında en göze çarpan kuşkusuz deniz yıldızı şeklinde üflenmiş tuzluk biberlik, çapa motifli çanak ve el yapımı deniz yıldızlı kirazlıklar, kum , balık ve ışığın içine doldurulduğu t-lightlar….. Zarif oldukları kadar kullanışlı bu ürünler yaz boyunca sofralarınızı süsleyecekler.

ev+ Akkavak sokak Ihlamur yolu 9/3 Nişantaşı

{basin bulteni}

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Organize İşler Bunlar #2

Ev düzenlemesinde, hele hele mutfakta ve küçük alanlarda, bazı ekstra problem çözücülere ihtiyaç duyduğumuz çok oluyor. Yerleşmeyip devrilen tencereler, üst üste durmayan kapaklar, ay teflon tavam çizilmesin, dur ama düdüklü arkada kaldı sorunsallarının arasında yitip giderken, yetmeyen alanlar yüzünden yerleşemiyoruz bir türlü.


Aslında bu konuyu çözebilmek için şu amcalar yememiş içmemiş şahane çözümler getirmiş. Bazı örneklerin benzerlerini Türkiye'de IKEA'da bulabiliyoruz ama kabul etmek gerekiyor ki her bir araç süper kullanışlı, buyrun tıklayın, imkanınız varsa alın getirtin.



Şahsen ben teflon tava rafına hasta kaldım, alasım geldi, yakında bu siteden yüklü bir sipariş vereceğim galiba.

24 Mayıs 2011 Salı

Beyaz Nevresim Takimi & Yeni Wall Sticker

Uzun bir aradan sonra Duzenliyorum’dan merhaba! Son dönemlerde kişisel yoğunluğumdan ötürü burayla pek ilgilenemedim ama sanmayınız ki boş duruyorum.

19 Mayıs tatilinde hazır fırsat bulmuşken, evimle ilgilendim. Oturdum nevresim dolabımı düzenledim, verilecekleri ayırdım, dolapları temizledim. Derken canım çok fena beyaz nevresim takımı çekti ancak istediğim gibi bir takım bulamadım. %100 pamuk ve düz beyaz, hiçbir oyuntusu, deseni olmayan, otel işi bir takım istiyordum ama nereye baktıysam bulamadım veya bulduklarım çok pahalıydı.

Sonuçta pazardan tanesi elli (50) kuruşa fermuarlı iki adet yastık kılıfı ve marketten bulduğum ucuz bir markadan on liraya beyaz fitting bir çarşaf buldum. E al sana beyaz nevresim takımı yani. Bunları bir güzel kaynatıp {bayılıyorum sana 95 derece} sonra da güneşte kuruttum. Ütüledim demeyi çok isterdim lakin benim gibi bir insanın ütüye vakit bulması çok zor. “Nasıl olsa üzerine yatınca buruşacak” mottosuna sığınıp ütülemeden serdim.


Kedi ve kedili her türlü objeye zaafımı bilen sevgili komşum bana kedicikli yeni wall sticker getirmiş, bayıldım! Şablonundan çıkarırken diğer aksesuarlarını yırttım yanlışlıkla ama çok şükür kediler kazasız belasız yerlerini buldu, hemen yatak başının üzerine oturttum onları. Bizim bey görünce, “ama bu yıldızlar fenerin üstünde olmalıydı?” diye sorguladıysa da, duymamazlıktan geldim, zira öyle yapıştırıvermişim napalım!


Yatak başını görünce afallamışsınızdır muhtemelen bu ne diye. Yok yok, kendisi ortaçağdan kalma değil, ancak uzun bir hikayesi var. Yüzyıllar önce annem bir dövme demirci ustaya yaptırmıştı bunu, içine de ayna konacaktı ve dekor olarak asılacaktı. Demirci yaptı geldi, annem bir türlü ayna yaptırmadı, öyle de kaldı.


Annemden kalan eşyalardan kendime seçerken bunu da aldım. Zira bu gördüğünüz şey gerçekten elde yapılmış gerçek demir yani. Çok da ağır ve kullanışsız aslında ama güzel işte. Nasıl değerlendirsek derken yakın bir arkadaşımın fikriyle içindeki boş alana deri kaplatmaya karar verdik. Derileri bir koltukçuya kaplattık, sonra da yatak başı oldu kendisi.

Kenarındaki çıkıntılara çalar saat, nazar boncuğu, hırka vs gibi şeyler de asıyoruz hem. Evet, dağınık olduğumuzu söylemiş miydim?!

28 Şubat 2011 Pazartesi

Gardolabimi Temizledim!


Haftasonu bana bir çılgınlık geldi. Epeydir yazılarımda ara ara bahsediyordum, dolaplarımın kıyafet yığıldığından ve bu sebeple acilen “clutter control”e yönelik adımlar atmam gerektiğinden!

Haftasonu dolabımı açtım ve son 1 senedir giymediğim her şeyi ayıkladım. Şu gördüğünüz torbalardaki kıyafetlere son bir yıldır dokunmamışım bile düşünsenize! Askıda o kadar çok yer kaplıyorlardı ki. Çoğu zaten yepyeni. Şu anda güzelce temizlenip torbalandılar ve ihtiyaç sahibi bir aileye doğru yola çıkacaklar.

Dolabın halini de çekecektim, pilim bitti. Bir dahaki post’a artık.

Dolap ayıklarken şunları iyi düşünün:

- Bu kıyafeti en son ne zaman giydim?
- Son 2 yıl içinde bunu kaç kere kullandım?
- Artık boğazlı kazak giyiyor muyum?
- Beden değişikliğinden kaynaklanan şeyleri tutmak ne kadar mantıklı? Tekrar zayıflar/kilo alırsanız zaten gidip daha güzellerini alırsınız.

Ayrıca,
Sizin giymediğiniz şeylerin veya sırf 2 yılda bir kez giyeceksiniz diye dolapta beklettiğiniz şeylerin, ihtiyaç sahibi insanlar tarafından tepe tepe, sevinilerek kullanılacağını unutmayın!


Not:

Bizim ailede kıyafet/tekstil alıp/vermek çok meşhurdur. Y’nin artık giymediği bluzlarını ben alırım, ben ona geçen yıl alıp ama giymediğim ayakkabıyı veririm. Bu yöntemle örtü/nevresim/kıyafet/çanta/aksesuar değiş-tokuş yapmışlığımız çoktur. Eğer eşyalarınızı verecek kimseniz yoksa siz de bizim yöntemi deneyebilirsiniz! : )

Bu temizlikten sonra kendimi hafiflemiş ve mutlu hissettim, şu an dolabımı açınca yaşadığım ferahlık/tatmin duygusunu size tarif etmem imkansız.

Darısı evdeki diğer kapalı alanların başına!

14 Şubat 2011 Pazartesi

Ahşap Okuma Tablası {Wooden Reading Rest}


Dün muhteşem bir hediye aldım ve bundan size bahsetmek istiyorum. Wooden Reading Rest diye geçen bu nane, kitap okurken şekilden şekle girip, kitabı nasıl tutacağını bilemeyip saçmalayan bünyelere ilaç gibi bir şey!


Kitap tutturgaçı olan bu şeyi üç farklı açıda konumlandırabiliyorsunuz ve o kitabınızı sizin için tutuyor, telefon çalınca sayfamı kaybettim, yok kitabı hırpaladım derdi filan yok, süper!

Ben bunu en çok ders anlatırken kullanacağım. Bazen öğrencilerime kitaptan göstermek istediğim ama masada yer kalmadığı için oraya buraya koymaya çalıştığım kitaplar oluyor. İşte bununla bu sorunu çözeceğim, heyoo! Bana bu şukela şeyi hediye eden B.’ya çok teşekkürler! ;)


Not: TR’de Pandora Kitabevi’nde satılıyormuş, üşenmedim buldum sizin için, buyrunuz efenim.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Teras Duzenlemesi


Bu fotoğraf, bilgisayarımdaki "ilham" klasöründen, nereden aldığımı hatırlamıyorum o yüzden kaynak da belirtemedim. Aynen böyle bir terasta veya bahçede saatlerce amaçsız bir şekilde oturarak kahve yudumlamaya ihtiyacım var.

Kışı yarıladık, bahar kapıda. Bizim de artık bahçemize bir masa çözümü bulmamız gerekiyor. Kısfmet!

11 Ocak 2011 Salı

Taşlı Halı Modelleri – Halı Serme

Biz evlenirken şu meşhur taşlı halılar daha pek piyasada yoktu. Bir gün gezerken Step mağazasında bir model görmüş ve bayılmıştım ama bir fiyat çıkarınca 6m2 halı için 6000 lira mı ne istemişlerdi, ÇÜŞ demiş ve STEP’in üzerini alışveriş listemden çizmiştim. Tamam, pahalı, kalite, tasarım, dizayn zart zurt ama kardeşim mobilya/eşya’nın modası bir-iki senede geçiyor, zaten 5 yılda elindekilerden sıkılmaya başlıyorsun, maddi durumun müsait olursa en geç 10.yılda tüm eşyalar değiştiriliyor artık.. E böyle bir durumda neden bir masaya 8000lira, halıya 6000 lira vereyim ki mantığı var bende.

Neyse taşlı halıları ucuza nasıl alırız diye yaldır yaldır gezmeye başladık biz Izmir sokaklarında. Derken sadece tek bir mağazada aynısından buldum, Pierre Cardin yapmış ve ben alırken metrekaresi 100 liraydı! 3 metrelik iki uzun yolluk ve 1.5 metrelik bir kısa yolluğu 600 liraya aldık böylece. Gerçi baya bir üreyim sırası bekledik ama olsun. Pabucumu yesin STEP ve 6000 liralık taşlı halısı yağni!

Neyse işte, eski evimizde koridor _|-- şeklinde üç dar parçaydı, bu yolluklar tam koridoru kaplıyordu. Yeni evimizde hôl alanı büyük bir dikdörtgen ama bir ucu diğerinden daha dar. Yani şu aşağıdaki gibi yaklaşık.


Ben de halılarımızı değerlendirebilmek için uzun yolluğu koridorun uzun tarafına, kısa yolluğu da dar kısma, birbirine paralel olarak yerleştirdim. Elimizde kalan üçüncü uzun yolluğu da, açık mutfakla salonu ayırmak için bir hat olarak koridor devamında kullandık. Koridor boşluğunun son hali böyle oldu.





Hatta bir arkadaşımız da bu halıları çok beğenip aynısından aldı. Ben taşlı halıları çok seviyorum, üzerine basınca bile iyi hissettiriyor insana kendini. Hem bizimki gibi soluk tonlara sahip bir evde güzel kontrast oluşturuyor. Seven / sevmeyen? : )

4 Ocak 2011 Salı

Turna Kuşlar Wall Sticker


Gün geçmiyor ki yeni bir wall sticker maceramız olmasın. Bu turna kuşlarını da geçtiğimiz ay Markafoni’den almıştık. Bizim ev açık mutfak diyorum ya hep, mutfağı ayıran bir kiriş var, o kirişin üzerine yapıştırdık bu wall sticker’ları.


Siz ne düşüneceksiniz bilmiyorum ama ben bayıldım, hem mutfağı salondan ayıran bir hat olmuş oldu hem de çok dekoratif oldular. Yapıştırma süreci biraz çetrefilli, baştan uyarayım çünkü her birini tek tek yapıştırıyorsunuz. Ay desen tek sıra mı olsun yok üst üste mi filan yapalım derken nevrimiz döndü. Bu desen broşüründeki desendi biz de aynen uyguladık.



Sizce nasıl olmuş?